Kaplumbağa ve Kelebek

🐢 Kaplumbağa ve Kelebek 🦋 (Sabır ile Hayalin Dansı) Bir zamanlar, yemyeşil bir ormanda minik bir kaplumbağa yaşarmış. Adı Tospik’miş. Tospik, ağır ağır yürür ama her adımında çevresini inceler, sabırla çiçekleri koklar, toprağın sesini dinlermiş. Fakat ormanın diğer hayvanları hep hızlıymış. Tavşanlar zıp zıp zıplar, kuşlar pır pır uçarmış. Tospik çoğu zaman geride kalırmış. Ama o hiç üzülmezmiş. Bir sabah, Tospik yuvasından çıkarken gökyüzünden bir ışık huzmesi süzülmüş. Bir çiçeğin üstüne oturmuş. Ve o ışığın içinde, minik bir kelebek parlamış. Tospik gözlerini kırpıştırmış: — Merhaba! Sen de kimsin? Kelebek hafifçe kanat çırpmış: — Ben Peri, ama bana sadece Kelebek de diyebilirsin. Uzak diyarlardan geldim. Çünkü… bir hayalim var! Tospik merakla sormuş: — Ne hayali? Kelebek içini çekmiş: — En yüksek dağın tepesine uçmak. Ama fırtınalar, yağmurlar ve rüzgarlar beni hep geri itiyor… Tospik bir an düşündü. Sonra başını eğerek: — Ben yürüyebilirim. Yavaş ama kararlıyım. Eğer istersen, birlikte dağın tepesine çıkarız. Kelebek şaşırmış: — Ama sen çok yavaşsın! Tospik gülümsemiş: — Yavaş olmak bazen en güçlü olmaktır. Çünkü sabırla ilerleyenler asla vazgeçmez. Ve böylece ikisi yola koyulmuşlar. Kaplumbağa sabırla yürümüş, kelebek de ona eşlik etmiş. Bazen uçar, bazen Tospik’in sırtına konarmış. İlk gün ormanın dışına varmışlar. İkinci gün çayırlardan geçmişler. Üçüncü gün yağmur yağmış, çamur olmuş. Kelebek ıslanmış, uçamamış. Tospik hemen kabuğunu açmış: — Hadi, gel içeri gir. Kuruyana kadar burada bekle. Kelebek kabuğun içine girip kanatlarını kurularken şöyle demiş: — Sen çok özelsin Tospik. Hem sabırlı, hem de kocaman yürekli! Dördüncü gün, karşılarına nehir çıkmış. Kelebek uçarak geçmiş ama Tospik geçememiş. O zaman kelebek geri dönüp dallardan bir sal yapmış. Tospik üstüne çıkmış ve ikisi birlikte karşı kıyıya ulaşmış. Beşinci gün, tepe başlamış. Tospik artık daha da yavaşlamış. Ama durmamış. Geceleri yıldızlara bakarak uyumuşlar. Kelebek yıldızlara fısıldamış: — Lütfen, Tospik’e güç verin. O benim en iyi dostum. Altıncı gün zirveye sadece birkaç adım kalmış. Ama birden hava kararmış, rüzgar çıkmış. Kelebek uçmakta zorlanmış. Tospik ise bir kaya gölgesi bulup oraya saklanmış. Kelebeğe seslenmiş: — Sabaha kadar burada kalalım. Bazen en büyük hayaller bile küçük molalar ister. Sabah olunca güneş doğmuş, rüzgar durmuş. İkisi birlikte yürümeye devam etmiş. Ve sonunda… Dağın zirvesine varmışlar! Kelebek gözlerine inanamamış. Gökyüzü turuncuya boyanmış, bulutlar dans ediyormuş. Her yer rengarenkmiş. Kelebek havalanmış. İlk kez bu kadar yüksekte kanat çırpmış! Tospik yukarıya bakmış ve demiş ki: — Bak! Hayalin gerçekleşti! Kelebek süzülerek Tospik’in üstüne konmuş: — Ama sen olmasaydın başaramazdım. En güçlü kanatlar bile, sabırlı bir kalp olmadan uçmakta zorlanır… Ve o gün, dağın tepesinde minik bir taşın üzerine birlikte isimlerini kazımışlar: “Tospik 🐢 & Kelebek 🦋 – Dostlukla zirveye” O andan sonra, ormanda bir efsane dolaşmaya başlamış. “Bir kaplumbağa ve bir kelebek, birlikte dağları aşmış. Çünkü biri sabrı, diğeri hayali temsil edermiş.”

Yorum yapın

Masal Oku En İyi Takipçi Satın Alma Siteleri - Çocuk Hikayeleri

Instagram Takipçi Siteleri en iyi ve güvenilir sağlayıcılara ulaşın.